KOLAY YEMEKLER - YEMEK TARİFLERİ - SİTEME HOŞ GELDİNİZ...!-kolayyemekler.tr.gg


   
 
  RAMAZAN AYI SÖZLÜĞÜ





28 Haziran 2014






Gözlerimiz Işık, Kalbimiz İman, Avuçlarımız Dua Dolu Olsun, Mübarek Ramazan Ayı Hepimize hayırlı Olsun...


Ramazan kendi başına mübarek ve değerli bir aydır, oruç da kendi başına önemli bir ibadettir. Bu iki müstesna kutsiyet bir araya geldiğinde ortaya çıkan "Ramazan orucu" olgusu, müminler için hem emsalsiz bir lutuf hem de emsalsiz bir fırsat olarak anlam kazanmaktadır.



Ramazan ayında beslenme


Ramazan ayında uzmanların dengeli beslenme konusunda uyarısı.

 Ramazan ayında oruç tutan bireyler, diğer zamanlarda olduğu gibi sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermelidirler.
Ramazan ayında Üzerinde durulması gereken önemli bir diğer husus ise, fiziksel aktivitenin bu süreç içerisinde azaltılmamasıdır
Ramazanda gün boyu aç kalınacağı için yatmadan aşırı yemek yerine, sahura kalkmak çok daha sağlıklı olacaktır.
Uzun bir açlık sonrası, iftara bir kase çorba ile başlayarak yemeğe biraz ara verilmeli, ardından ana yemeklere devam edilmelidir. lif oranı yüksek  olan gıdalar tüketilmelidir. kurubaklagiler, kepekli tahıllar (esmer ekmek kepekli pirinç) sebze ve meyveler tercih edilmelidir.
Lifli gıdalar seçilerek hazırlanmış iftar yemeğinin sindirimi de daha kolay olur ve oluşabilecek kabızlığı önler.
Besinler çok iyi çiğnenmeli, yavaş yenilmelidir. Bol su içilmelidir.
Daha hafif ve sağlıklı olması için yiyecekler kızartma ve kavurma yerine, haşlama, ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır.



( Kolay Yemekler Ramazan Yemekleri Tarifleri...)



**********************************





11 AĞUSTOS 2010

Bugün Ramazan'nın ilk günü
Dostlukların sevgi ile beslendigi bu Mübarek Ramazan ayında gönlünüz sevgi ile dolup taşsın.



ORUCUN FARZLARI

Bir ibadeti yaparken, o  ibadetin farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini, mekruhlarını ve müfsitlerini, yani bozan şeyleride bilmek lazımdır. Bunlar bilinmezse yapılan ibadet sıhhatli olmaz.
Bunun için orucun farzlarını, mekruhlarını ve müfsitlerini, yani orucu bozan halleri ve bozmayan şeyleri iyi bilmek lazımdır. Orucu bozmayan, fakat sevabını azaltan şeylerden de kaçmak lazımdır.
Orucun farzı üçtür.
1- Niyet etmek
2- Niyeti, ilk ve son vakitleri arasında yapmak.
3- İmsaktan güneşin batmasına kadar olan zaman içinde orucu bozan şeylerden sakınmaktır.

Hadis-işeriflerde buyuruldu ki:
"Bir kimse, Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilir, vazife bilir, ve orucun sevabını, Allahü teâlâdan beklerse geçmiş günahları affolur."
Demek ki orucun Allahın emri olduğuna inanmak ve sevap beklemek lazımdır.


ORUCA NİYET ETMEK

Bir gün evvel güneş batmasından, oruç günü dahve vaktine (öğleden bir saat önce) kadar Ramazan orucuna kalp ile niyet etmek farzdır. İmsaktan önce niyet ederken, "Nitet ettim yarın oruç tutmaya", İmsaktan sonra niyet ederken de, "Niyet ettim bugün oruç tutmaya" denir. Yanılıp yanlış söylense de mahzuru olmaz. Her gün aynı niyet etmek lazımdır. Belli bir gün olan adak orucunun ve nafile orucunun niyet zamanı da böyledir. Kazâ ve kefaret orucuna ve zamanı belli edilmeyen adak oruçlarına, imsaktan sonra niyet edilmez.


SAHUR YEMEĞİ

Sahur yemeği çok faziletlidir. Özürsüz terk etmemelidir. İftarı acele etmek ve sahuru, imsak vaktinden önce olmak şartı ile geciktirmek sünnettir. (İftar vaktinin girdiğinden emin olmalıdır. Akşam namazınıda geciktirmemelidir.)




26 Temmuz 2010
Berat Kandili (Beraat Kandili) İslam dininde kutsal kabul edilen gecelerden biridir. Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gecesi Berat gecesidir.



Müslümanlar bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi olduğuna inanır.


Bu gecenin beş özelliği

1) Bu gecede önemli işlerin seçimi ve ayırımı yapılır.
2) Bu geceyi ibadetle geçirenlere yardımcı olması amacıyla Allah tarafından melekler gönderilir.
3) Bu gece bağışlanma ve af gecesidir.
4) Bu gecede yapılan ibadetlerin fazileti çok büyüktür.
5) Bu gecede Peygamberimize şefaat yetkisinin tamamı verilmiştir. Bu yetkinin üçte biri Şaban'ın onüçüncü günü, üçte biri Şaban'ın ondördüncü günü, geri kalan üçte biri de Şaban'ın onbeşinci günü verilmiştir.


************************************************



08 TEMMUZ 2010
MİRÂC KANDİLİ

Recep ayının 27. gecesi Mirâc Gecesi'dir. Peygamber Efendimizi,52 yaşında iken, Recep ayının27. gecesi, Mekke-i Mükerreme'de Mescid-i Haram'dan, Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya ve oradan göklere götürdü. İslam alimleri buyurdu ki:"Mirâc ruh ve ceset ile birlikte oldu. Âyet-i kerîme ile sabit olduğundan, Mekke'den Kudüs'e götürüldüğüne inanmayan kâfir olur. Göklere, bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan ise sapık olur."Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", 


Mirâc'da Cenneti, Cehennemi, sayısız şeyleri görüp Kürsî, Arş ve Ruh âlemlerini geçip, bilinmeyen, anlaşılmayan, anlatılamayan şekilde, mekânsız, zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak Allahû teâlâyı gördü.

Hiçbir mahlûkun bilemiyeceği, anlayamayacağı nimetlere kavuşup bir arada,  Kudüs'e ve oradan da Mekke-i Mükerreme'ye geldi.


Mirâc'da 5 vakit namaz farz oldu.

Mirâc'dan önce, yalnız sabah ve ikindi namazı vardı. mİrâc gecesi akşam namazı 3 rekât, öteki namazlar 2 rekât farz oldu. Medine-i Münevvere'de ikinci emirle sabah ve akşamdan başkası 4 rekâte çıkarıldı. Hicretin 4. yılında bunlar, misafir için, yine 2'ye indirildi. Ezân okumak da hicretten Mekke'de Mirâc Gecesi başladı.
Mirâc  hadisesiyle, Müslümanların imanı kuvvetlendi, kâfirlerin düşmanlığı arttı. Peygamberimize kâfirler inanmadı;

" Mescid-i Aksa'nın kaç kapısı, kaç penceresi var ?.." 

Gibi sorular sordular. Mirâc'da dikkat etmemişti o anda, Cebrâil aleyhisselam, Mescid-i Aksayı gözünün önüne (Televizyon gibi) getirdi ve cevap verdi.
 Bu mübarek gecede, diğer mübârek geceler gibi, kazâ  namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm ve ilmihâl okumalı tevbe ve duâ etmeli, âlimleri ziyaret etmeli, fakirleri sevindirmeli,dünya ve ahiret saadeti için, bütün Müslümanlara duâ etmelidir.

Takvimden alıntı



*********************************************

1 Eylül 2008
RAMAZAN AYI SÖZLÜĞÜ



Ramazan, oruç, sahur, iftar, teravih, mukabele, fitre kelime olarak ne anlama gelir biliyor musunuz? İşte, bu sözcüklerin manaları:

 Sahur, imsak, fitre, teravih, mukabele gibi birbirinden harika saraylarında hepimizi ağırlar. Fakat bizi 30 gün misafir eden bu sarayları yeteri kadar tanıdığımız söylenemez. Mukabele âdetini Hz. Cebrail’in başlattığını, orucun sözlük anlamının “günlük” olduğunu, fitrenin zekâttan önce vacip kılındığını, mahyanın Türkler’e özgü bir gelenek olduğunu biliyor muydunuz?

RAMAZAN

Hicri takvimin dokuzuncusu olan ve üç ayların sonuncusu olan Ramazan “on bir ayın sultanı” olarak anılır. Kur’an-ı Kerim bu ayda nazil olmaya başlamıştır. Kur’an’da ismi açık olan geçen tek ay Ramazan’dır. Arapça bir kelime olan Ramazan’a bu ismin verilmesindeki hikmet iki şekilde anlatılır:

1. Sonahardan önce yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur anlamına gelen “ramdâ” kökünden türemiştir. Yağmurun yeryüzünü temizlediği gibi, Ramazan ayı da insanları günahların kirinden arındırır.

2. Güneşin şiddetli hararetinden taşların yanıp kızması anlamına gelen “ramad” kökünden türemiştir. Kızgın taşların yürüyenin ayaklarını yakması gibi, Ramazan’da müminlerin günahlarını yakar, yok eder.

ORUÇ

Diğer dinlerde de uygulanan bir ibadet olan oruç, İslam’da Müslüman olmanın beş şartından biridir. İslam’ın dört temel ibadetinden biridir. Oruç, Farsça’dan Türkçe’ye geçmiş bir isimdir. Kelimenin aslı “günlük” anlamına gelen “Ruze”dir. Önceleri “Oruze” olarak kullanılmış, daha sonra oruç şeklinde ifade edilmeye başlanmıştır. Arapça’da orucun karşılığı “savm” kelimesidir. Savmın anlamı yemek-içmekten kendini tutmak, hareketsiz kalmak ve her şeyden elini eteğini çekmektir. Kur’an’da savm “susmak” anlamında da kullanılmıştır.
İslamî anlamda oruç, imsaktan güneş batıncaya kadar yemekten, içmekten, cinsel ilişkiden ve orucu bozan diğer şeylerden kulluk niyetiyle nefsi alıkoymaya verilen isimdir.

SAHUR

“Seher” kelimesinden türeyen sahur, gecenin son altıda birinde tan yerinin ağarmaya başlamasından önce yenen yemeğe verilen isimdir. Sahur yemeği, temcit yemeği olarak da anılır. Hz. Peygamber (a.s.m.) sahur yemeğini özellikle teşvik ederek, Yahudilerin tuttuğu oruçtan sahur yemeği ile ayrılacağımızı beyan etmiştir. Efendimiz, bir hadislerinde, “Sahura kalkıp yemek yiyin, zira sahurda bereket vardır” buyurmuşlardır.

İMSAK

“Mesk” (tutmak, terk etmek) kökünden türeyen imsak kelimesinin sözlük anlamı, nefsine hakim olup bir şeyden el çekme, perhizdir. Zıddı iftardır. İslam literatüründe oruca niyet eden insanın orucu bozan şeyleri yapmamaya başlaması gereken zamandır. İmsakla birlikte oruç başlar. Kur’an-ı Kerim’de imsak, fecir kelimesiyle anlatılır: ´Fecirde beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için. Sonra orucunuzu geceye kadar sürdürün.´ (2/187). Beyaz ve siyah ipliğin görünmesinden maksat, gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığının birbirinden ayrılmasıdır.

Rivayete göre bu ayet ilk indiğinde ´fecirde´ ilâvesi yoktu. Oruç tutacak olanlar bir ayağına siyah, diğerine beyaz iplik bağlar, sahurda bunları açıkça görünceye kadar yemeğe ve içmeye devam ederdi. Cenâb-ı Hak, iplik örneğinden ´gece ile gündüz´ün kastedildiğini bildirmek üzere, tan yerinin ağarması anlamında, ´fecir´ ilâvesini indirdi

İFTAR

Arapça kahvaltı anlamına gelen “futûr” kelimesinden türeyen iftar, güneş battıktan sonra orucu açmak üzere yenen yemeğe verilen isimdir. Akşam namazını bildirmek üzere okunan ezan aynı zamanda iftarı da haber verir. Hz. Peygamber´in iftar etmedikçe akşam namazı kılmadıkları, hiç değilse bir yudum su içtikleri rivayet edilmiştir. İftarda acele etmenin sebebi, oruçlu oldukları zaman iftarı yıldızları görünceye kadar geciktiren Yahudi ve Hıristiyanlar’a benzememektir. Bu nedenle iftarı acele yapmak müstehap sayılmıştır.

TERAVİH

Teravih, Arapça’da “oturmak, istirahat etmek, rahatlamak” manasına gelen “terviha” kelimesinin çoğuludur. İslam dilinde Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan 20 rekatlık namaza verilen isimdir. Teravih namazı, her dört rekatın sonunda oturulup biraz dinlenildiği için bu adı almıştır. Her Müslüman için sünnet-i müekkede yani Peygamberimizin devamlı işleyip nadiren terk ettiği bir ibadet olan teravih, orucun değil vaktin sünnetidir. Ramazan gecelerini ihya etmek için kılınan teravih namazı Kur’an’da zikredilmemekle birlikte birçok hadiste yerine getirilmesi teşvik edilen ibadetlerdendir.

MUKABELE

Karşılaştırma, yüzleştirme, karşılık verme anlamlarına gelen “mukabele” kelimesi Kur’an tarihi ile ilgili bir terimdir. Hz. Cebrail’in her sene Ramazan ayında Peygamber Efendimizle karşılıklı Kur’an’ı birbirlerine okumalarını ifade eder. Kur'an'ın Allah tarafından indirildiği şekilde muhafazası, âyet ve sûrelerin düzeninin doğru olarak tespiti ve bunun kontrolü için Cebrail (a.s.) her sene Ramazan ayının her gecesinde, Hz. Peygamber’e gelirdi. Hz. Peygamber Kur'an âyetlerini Cebrail´e okurdu. Buna ´arz´ denir. Aynı âyetleri, mukayese için, bir de Cebrail okurdu ve buna da ´mukabele´ denir. Kur´an, Hz. Peygamber´e âyet âyet nazil olduğundan her âyetin yeri, hangi sûrenin neresine yazılacağı Cebrail tarafından bildirilirdi. Resul-i Ekrem de vahiy kâtiplerine bu şekilde yazdırır, hafızlar da buna göre ezberlerdi.

Aslı, Cebrail’in Kur´an´ı Hz. Peygamber´e, doğru tesbiti ve korunması için okuması olan ´mukabele´, Müslümanlar arasında köklü bir gelenek halinde günümüze kadar gelmiştir. Bu gelenek bugün de bütün canlılığıyla sürdürülmekte, Kur’an ayı olan Ramazan’da evlerde ve camilerde mukabeleler okunup, hatimler indirilmektedir. Osmanlılar zamanında da özellikle ikindi namazından sonra mukabele okunurdu.

FİTRE (FITIR SADAKASI)

Ramazan Bayramı sadakası olarak da bilinir. Temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların Ramazan Bayramı’na ulaşmalarının bir şükrü olarak yerine getirmeleri gereken ibadettir. Fıtır sadakası Hicret’in 2. senesinde zekat farz olmadan önce vacip kılınmıştır. Akıl ve buluğ şart değildir. Çocukların ve akıl hastalarının fitresini velileri verirler. Fitre için müstehap olan vakit, sabah namazı ile bayram namazı vakti arasında veya bayramdan birkaç gün öncesidir. Böylelikle ihtiyaç sahipleri kendilerine ulaşan fitrelerle bayram için hazırlık yapabilirler.

Fıtır sadakası, zekat gibi malın değil, başın zekâtıdır. Bunun için asıl ihtiyaçlardan fazla olan malın üzerinden bir yılın geçmesi ve ticaret malı olması şart değildir. Aile reisi bütün aile fertleri adına fitreyi verebilir. Kişi başına, normal bir insanın bir günlük yiyeceği miktarda fitre verilmesi uygun olanıdır.

MAHYA

Mahya geleneği sadece Ramazan’a mahsus olduğu için Farsça “aylık” anlamına gelen “mahiye” kelimesinden türemiştir. Mahyacılık sanatı Türklere mahsus bir adettir. Ramazan’da büyük camilerin karşılıklı iki minaresi arasında, ip gerilerek asılan ve geceleri yakılarak meydana getirilen ışıklı şekil veya yazılardır. Mahyacı, yazı veya şekli önce kareli kağıt üzerinde planlar. Her bir kareye isabet eden çizgiye göre yapılacak düğümleri hesaplar. Sonra ayrı ayrı iplere kandiller (lambalar) dizer. Böylece harf ve çizgiler sırasıyla minareler arasındaki yerini alır. İşte o zaman mahya ustaları aylardan beri büyük bir titizlik ve gizlilik içerisinde hazırladığı tasarılarını sema ekranında sergiler.

Osmanlı zamanında mahyaları temaşa eden yabancı bir gezgin şöyle der: ´Dünya yüzünde sevilmeye ve sayılmaya layık Türklerin hiçbir medeni eserleri olmasa bile, yalnız şu gökten yıldızları toplayıp minareler aralarında yazı yazmayı akıl etmeleri, bunda muvaffak olmaları, onların medeniyette ne kadar ilerde olduklarının bir ifadesidir.´

Kaynak: Moral Dergisi


***********************************************


BİN AYDAN HAYIRLI GECE



KADİR GECESİ

Ramazan ayının 27. gecesi “Kadir Gecesi”dir. İnsanlara dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösteren dinimizin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim Peygamberimize Ramazan ayı içinde Kadir Gecesinde inmeye başlamış, Hz. Muhammed (s.a.s.)’e peygamberlik görevi bu gecede verilmiş ve İslâm güneşi bu gecede doğmuştur. İşte bu önemli olaylar Kadir Gecesine büyük bir şeref vermiş, üstün bir değer kazandırmıştır. 
Kadir gecesinin bin aydan daha haylırlı olduğu Kur’an-ı Kerim’de açıkça bildirilmiştir. Sevgili Peygamberimiz de bu gecenin fazileti hakkında şöyle buyurmuştur: 
«Kim ki, faziletine inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir Gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.» (63) 
Kadir Gecesi biz mü’minlere Allah Teâlanın büyük bir lütfu ve sonsuz rahmetinin eseridir. Bu geceyi Allah rızası için namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve dûa ederek en iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz. 
Hz. Aişe bir gün Peygamberimize: 
«Ya Rasûlellah: Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?» diye sordu. 
Peygamberimiz şöyle buyurdu: 
«De ki: Ya Rab; sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni afffet.» (64) 
Sevgili Peygamberimizin öğrettiği bu duayı, biz de Kadir Gecesinde tekrar edelim. 
Kandil gecelerini; Allah rızası için namaz kılmak, Kur’an okumak, Peygamberimize salât ve selâm okumak, günahlarımızın bağışlanması için Allah’tan af dilemek, dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua etmek ve yapacağımız yardımlarla yoksulları sevindirmek suretiyle değerlendirmeliyiz.

Kaynak Namaz Saatleri



*******************************************


Sayfa başına git




 
Facebook beğen
 
HAYIRLI GÜNLER
 





 
us


 

ANA SAYFAYA GİT



YEMEK GÜNLÜĞÜM

* YEMEK TARİFLERİ *


"Mutancana
(Osmanlı mutfağı

"Dane-i Sarı
(Osmanlı mutfağı)


*RAMAZAN YEMEKLERİ *Kırma Börek

*ZEYTİNYAĞLI YEMEKLER * Zeytinyağlı Yaz Türlüsü.
*TURŞU TARİFLERİ *Lahana Turşusu

* KIŞA HAZIRLIK *Tarhana Yapımı

*ETLİ YEMEKLER *Nohutlu Et Sote

*ÇORBA TARİFLERİ *Pirinçli Sebze Çorbası
*Sütlü Sebze Çorbası
*Pirinçli Mercimek Çorbası
*Tavuklu Nohut Çorbası


*SALATALAR *Yeşil Mecimekli Kuskus Salatası

*TAVUK YEMEKLERİ *Tavuklu Bamya





www.kolayyemekler.tr.gg


İSTANBUL
LALE FESTİVALİ

YÖRESEL YEMEK
TARİFLERİ

GEZİ RESİMLERİM


30Temmuz 2009
Giresun Kümbet yaylası






30 Temmuz 2009
Kümbet Yaylası Çiçekleri


17 Eylül 2009 Trabzon
Sümela Manastırı



18 Eylül 2009 Erzincan
Terzibaba Camisi


19 Eylül 2009 Sivas


20 Eylül 2009 Adıyaman
Nemrut Dağı



21 Eylül 2009 Urfa
Balıklı Göl


Urfa Balıklar



22 Eylül 2009 Gaziantep Kalesi



23 Eylül 2009 Nevşehir
Uçhisar kalesi


23 Eylül 2009 Peri Bacaları



23 Eylül 2009 Kayseri


09 Eylül 2010 Bartın İnkumu


10 Eylül 2010 Amasra



11 Eylül 2010 Safranbolu



22 Eylül 2011 İzmir Konak Saat Kulesi



25 Eylül 2011 Kuşadası



28 Eylül 2011 Efes
 

Copyright © 2007 - 2022 kolayyemekler.tr.gg. Tüm hakları saklıdır. Hiç bir şekilde kopyalanamaz, yayınlanamaz







 






KOLAY YEMEKLER. Creative Commons Lisansı bağlantısındaki esere dayalı olarak
 Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol